Başında v olan 4 harfli 43 kelime var. V harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde v harfi olan kelimeler listesine ya da sonu v harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında v bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

VASİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yetimin veya akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kimse
    • "Garson, para kıymeti bilmediğim için bana karşı bir vasi tavrı takınıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Ölen bir kimsenin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kimse

VECA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ağrı
    • "Veca ansızın bastırır." (Orhan Veli Kanık)

VELİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir çocuğun her türlü davranışından sorumlu olan kimse
  2. Ermiş
    • "Anadolu'da hele Rumeli'de her yol üstünde, her tepede görülen türbelerde yatan veliler..." (Yahya Kemal Beyatlı)

VAİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Cami, mescit vb. yerlerde öğüt niteliğinde dinî konuşmalar yapan kimse, öğütçü
    • "Bir gün camide vaiz bir şey hikâye etmişti." (Abdülhak Şinasi Hisar)

VİZE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bazı resmî kâğıtlara "görülmüştür" anlamında konulan işaret ve bu işareti koyma işi
  2. Ara sınav
  3. Bir ülkeye girmek veya bir ülkeden çıkmak için yetkili makamlardan alınması gerekli izin
    • "İçeriye girmen için vize mi bekliyorsun? İngiliz validenden izin mi gelecek?" (Refik Halit Karay)

VALS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bazı besteciler tarafından yalnızca çalınmak için hazırlanmış beste türü
    • "Bu tatlı gidişlerinde Selanik'te vals etmeyi de öğrenmişti." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Bir tür salon dansı
  3. Bu dansın müziği
    • "Vals çalınırsa dördüncü dansı bir ihtiyara lütfeder misiniz?" (Halide Edip Adıvar)

VİRE
...
VALİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir ilde devleti temsil eden en yetkili yönetim görevlisi, ilbay
  2. Satrap

VİRT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dinî bir sözü sürekli tekrarlama
  2. Çok tekrarlama, diline dolama

VEBA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hasta farelerden insana geçen bir mikrobun oluşturduğu bulaşıcı, öldürücü bir hastalık, taun
  2. Bazı hayvan hastalıkları
    • "Sığır vebası. Domuz vebası."

VAZO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Çiçek koymak için kullanılan, cam, toprak, porselen, maden vb. maddelerden ve çeşitli madenlerden yapılan, türlü boyut ve biçimlerde olabilen derin kap

VİNÇ

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Ağır yük kaldırmaya ve bir yere taşımaya yarayan araç

VAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir işi yerine getirmek için verilen söz
    • "Son seçimleri yeni nükleer güç santralleri açmak vaadi yüzünden kaybetmiş." (Haldun Taner)

VASL
...
VADİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İki dağ arasındaki çukurca arazi veya geçit, koyak
    • "Vadinin hemen kıyı başında idi ve çevresinde beş karaltı vardı." (Tarık Buğra)
    • "Musahabe bu vadiye dökülünce tekrar karışmak ihtiyacını duydum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Alan, yol, tarz
    • "... münakaşa kızışınca lakırtıyı hemen meslek bakımından çok zararlı bir vadiye yani şahsiyata sürüklediklerini hatırlarız." (Burhan Felek)

VERİ

  1. [isim] Bir araştırmanın, bir tartışmanın, bir muhakemenin temeli olan ana öge, muta, done
    • "İstatistik veriler."
  2. Bir sanat eserine veya bir edebî esere temel olan ana ilkeler
    • "Bir romanın verileri."
  3. Bilgi, data
  4. Bir problemde bilinen, belirtilmiş anlatımlardan bilinmeyeni bulmaya yarayan şey
  5. Olgu, kavram veya komutların, iletişim, yorum ve işlem için elverişli biçimli gösterimi

VİRA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [zarf] Ara vermeksizin
    • "Vira söylüyor."
    • "Demiri vira edip açılmaya karar verdim." (Zeyyat Selimoğlu)
  2. [ünlem] Maçuna ve başka makinelerin çevrilmesi için verilen komut

VADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir işin yapılması veya bir borcun ödenmesi için tanınan süre, mühlet, mehil
    • "Villanın vadesi ocak sonunda geliyordu, değil mi?" (Sait Faik Abasıyanık)

VUKU

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Olma, meydana gelme

VECT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sevgi veya heyecandan doğan coşkunluk, kendinden geçme, esrime
    • "Giydir hırkayı, fesi, Rufai tekkesinde zikrederken vecde gelen bir dervişin hayaleti olabilir." (Halide Edip Adıvar)
    • "Eski konakların mutfağını anlatırken bir tapınağı tasvir eder gibi vecde kapılır." (Haldun Taner)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü