İçinde l olan 5 harfli 1421 kelime var. İçerisinde L harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında l harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu l harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BELİĞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Belagati olan, belagatli
-
Anlaşılır
- "Çeşmeden sökülmüş o kitabenin yeri kendisinden daha beliğ bir şekilde, hafızamda kaldı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Belagati olan, belagatli
- ÇELGİ
-
-
[isim]
Alna bağlanan yazma, yemeni
-
[isim]
Alna bağlanan yazma, yemeni
- RİCAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Erkekler
-
Yüksek makamlardaki devlet adamları
- "Kendisi II. Abdülhamit devri ricalinden olmakla beraber bu servete hiçbir şey ilave etmedi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Erkekler
- ZEYİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ek
-
Bir yazıya ek olarak katılan parça
-
Bir eseri tamamlamak için sonradan yazılan ek eser
-
[isim]
Ek
- BEDEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Değer, fiyat, kıymet
-
Bir şeyin yerini tutabilen karşılık
- "Buna bedel içimde mumlar, mumlar, mumlar yanan bir karanlık var." (Aka Gündüz)
-
Başkasının adına ve onun parası ile hacca giden kimse
-
[sıfat]
Eşit, denk
- "Emsalini göremeyeceğiniz bir saadetle beş on dakika yaşarsınız ki bütün bir hayata bedeldir." (Refik Halit Karay)
-
Askerlik yapmamak veya yapılacak süreyi kısaltmak isteyenlerin devlete ödedikleri para
- "Efrattan bedel alınıp alınmayacağına dair merkezden emir gelmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Uşak, hizmetçi, çoban
-
[isim]
Değer, fiyat, kıymet
- BELKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Olabilir ki, muhtemel olarak
- "Belki de bu durumun kusuru bizde." (Burhan Felek)
-
[bağlaç]
Olsa olsa, ya ... ya ..., ihtimal
- "Belki bir sabah vakti, belki bir gece yarısı / Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz." (Zeki Ömer Defne)
-
[zarf]
Olabilir ki, muhtemel olarak
- DALIŞ
-
-
[isim]
Dalma işi veya biçimi
-
Topu yakalamak amacıyla savunmadaki bir oyuncunun yatay olarak sıçraması, plonjon
-
[isim]
Dalma işi veya biçimi
- EMLİK
-
-
[isim]
Emme döneminde olan çocuk
- "Koç yiğidin yanında olur yazısı / Ananın babanın emlik kuzusu." (Halk türküsü)
-
Zamanından daha geç doğan kuzu veya oğlak
-
[isim]
Emme döneminde olan çocuk
- GÖLET
-
-
[isim]
Birikinti suların sulamak amacıyla genellikle bir set ardında toplandığı küçük göl, gölcük, gölek, büvet, büğet
-
İçinde ham deri ıslatılan taş havuz
-
[isim]
Birikinti suların sulamak amacıyla genellikle bir set ardında toplandığı küçük göl, gölcük, gölek, büvet, büğet
- HİLTİ
- ...
- KİRLİ
-
-
[sıfat]
Leke, toz vb. ile kaplı, pis, murdar, mülevves
- "Perdeci, çapaklı gözlerini kirli yumruklarıyla ovuşturarak cevap verdi." (Peyami Safa)
-
Aybaşı durumunda bulunan (kadın)
-
Toplumun değer yargılarına aykırı olan
- "Bu isim bana bir zamanlar İstanbul'un en kirli âlemlerinde yuvalanmış bir simayı hatırlattı." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[sıfat]
Leke, toz vb. ile kaplı, pis, murdar, mülevves
- MELİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Padişah, hükümdar, hakan
-
[isim]
Padişah, hükümdar, hakan
- NESİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuşak
- "Bu nesil öyle zamanlar geçirdi ki doğduğuna lanet etti." (Falih Rıfkı Atay)
- "Oralarda nesli tükenmiş sandığımız âşıklar, halkı coşturmak için ozanların kopuzlarını çalıyorlar." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Hayvanlarda döl
-
[isim]
Kuşak
- ONLUK
-
-
[sıfat]
On birimden, on parçadan oluşan
-
On üzerinden tam not alan
- "Onluk bir öğrenci."
-
[isim]
On para, on kuruş, on lira veya on bin lira değerinde olan para
- "Bir iki mecidiyenin arasına sıkışmış bir onluğu ararken arkadan bir araba geliyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
On birimden, on parçadan oluşan
- OYLUM
-
-
[sıfat]
İçi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş
-
[isim]
Resimde derinlik, üç boyutluk etkisi, mimarlıkta mekân karşılığı
-
[isim]
Hacim
-
[sıfat]
İçi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş
- POLİM
- ...
- SEÇAL
-
-
[isim]
Kafeterya, lokanta, mağaza vb. yerlerde yemeği alma, parayı kasaya ödeme gibi bazı hizmetlerin alıcı tarafından yerine getirilmesi
-
[isim]
Kafeterya, lokanta, mağaza vb. yerlerde yemeği alma, parayı kasaya ödeme gibi bazı hizmetlerin alıcı tarafından yerine getirilmesi
- AMELİ
- ...
- ÇANLI
-
-
[sıfat]
Çanı olan
-
[sıfat]
Çanı olan
- ÇİLLİ
-
-
[sıfat]
Çili olan
- "Perdede şimdi yüzü çilli bir çocuk babasına sarılmış, ağlayarak bir şeyler anlatıyordu." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Çili olan