Başında pi olan 6 harfli 39 kelime var. Pi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde pi olan kelimeler listesine ya da sonu pi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında pi bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
P İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İP, Pİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PİÇLİK
-
-
[isim]
Piç olma durumu
- "Anaları nikâhlı değil, benim diye kaydolurlarsa piçlikten kurtulurlar." (Halide Edip Adıvar)
-
Kalleşçe yapılan kötü davranış
-
[isim]
Piç olma durumu
- PİNÇİK
- ...
- PİYANO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Klavyeli, telli, değişik tuşlara basılarak çalınan ağır ve büyük çalgı
- "Her evden ut veya piyano, muhakkak bir saz sesi duyulur." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Yavaş bir biçimde, sesleri hafifleterek
-
[isim]
Klavyeli, telli, değişik tuşlara basılarak çalınan ağır ve büyük çalgı
- PİDECİ
-
-
[isim]
Pide yapan veya satan kimse
-
[isim]
Pide yapan veya satan kimse
- PİDELİ
-
-
[sıfat]
Pidesi olan, pideyle yapılan
-
[sıfat]
Pidesi olan, pideyle yapılan
- PİNPON
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Masa tenisi
-
[isim]
Masa tenisi
- PİPOLU
- ...
- PİKSEL
- ...
- PİKNİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yemek yemek, eğlenmek için açık alanda yapılan günübirlik gezinti
- "Bizimkiler, bugün damat bey ailesi tarafından tertip edilmiş bir pikniğe davetli..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Suyu, yeşilliği olan mesire yeri
-
[isim]
Yemek yemek, eğlenmek için açık alanda yapılan günübirlik gezinti
- PİANTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Ayakkabı tabanının geniş bırakılan kenarı
-
[isim]
Ayakkabı tabanının geniş bırakılan kenarı
- PİRİNA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Zeytinin, sıkıldıktan sonra yağ bakımından zenginliğini yitirmeyen, gübre veya hayvan yemi olarak kullanılan küspesi
-
[isim]
Zeytinin, sıkıldıktan sonra yağ bakımından zenginliğini yitirmeyen, gübre veya hayvan yemi olarak kullanılan küspesi
- PİRİNÇ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Buğdaygillerden, kökleri bol su içinde yetişen bir bitki (Oryza sativa)
- "Oradaki uçsuz bucaksız pirinç bataklıklarının sahibidir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bu bitkinin besin olarak kullanılan taneleri
-
[isim]
Buğdaygillerden, kökleri bol su içinde yetişen bir bitki (Oryza sativa)
- PİYALE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Şarap bardağı, içki kadehi
- "Ateş doludur tutma, yanarsın / Karşındaki şu gülgûn piyale." (Ahmet Haşim)
-
[isim]
Şarap bardağı, içki kadehi
- PİLİSE
- ...
- PİLELİ
- ...
- PİŞDAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Öncü
-
Öncülük eden, önde giden kimse
- "Pişdarlarımız son dağların üstünden İzmir'e bakıyor." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Öncü
- PİYORE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Diş eti iltihabı
-
[isim]
Diş eti iltihabı
- PİRELİ
-
-
[sıfat]
Pire bulunan
- "Pireli yatak."
-
Her şeyden bir anlam çıkaran, kuşkulu, işkilli, vesveseli
- "Pireli bir adam."
-
[sıfat]
Pire bulunan
- PİLİNG
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Cildin ölü hücrelerden arındırılmasını sağlayan, kan dolaşımını hızlandıran bir krem türü
-
[isim]
Cildin ölü hücrelerden arındırılmasını sağlayan, kan dolaşımını hızlandıran bir krem türü
- PİŞMEK
-
-
[nsz]
Ateşte, fırında, kaynar suda veya yağda ısı etkisiyle yenilebilir duruma gelmek
- "Börek geç pişer."
- "Biz olanca gücümüzle Batılılaşmaya çalışırken senin bu düşüncelerin pişmiş aşa soğuk su katıyor." (Halide Edip Adıvar)
- "Büyük kalabalığa varana kadar sanat eserinin başına gelenler pişmiş tavuğun başına bile gelmemiştir." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Isıtma sonucu belirli bir kullanıma uygun duruma gelmek
- "Tuğla, çanak çömlek özel ocaklarda pişer."
-
Meyve olgun duruma gelmek
- "... yere düşenlerin beraberce yenmesine önce ses çıkarmadılar fakat yemişler pişip tatlılaşınca iş değişti." (Refik Halit Karay)
-
Pişik oluşmak
- "Çocuğun apış arası pişmiş."
-
Bir konuyu iyice öğrenmek
-
İşe alışıp beceri ve ustalık kazanmak, zorlukları göğüslemek
- "Ama ticarette küçükten pişmek lazım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Herhangi bir iş için konuşup hazırlanmak
-
Bunalacak kadar sıcaklık duymak
-
[nsz]
Ateşte, fırında, kaynar suda veya yağda ısı etkisiyle yenilebilir duruma gelmek