Başında v olan 4 harfli 43 kelime var. V harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde v harfi olan kelimeler listesine ya da sonu v harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında v bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VASİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yetimin veya akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kimse
- "Garson, para kıymeti bilmediğim için bana karşı bir vasi tavrı takınıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ölen bir kimsenin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kimse
-
[isim]
Bir yetimin veya akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kimse
- VİRT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dinî bir sözü sürekli tekrarlama
-
Çok tekrarlama, diline dolama
-
[isim]
Dinî bir sözü sürekli tekrarlama
- VEYA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[bağlaç]
Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut
- "Ben Atatürk'le üç veya iki defa karşılaştım." (Burhan Felek)
-
Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olursa kullanılan bir söz
- "Sen, ben veya başka birileri."
-
[bağlaç]
Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut
- VETO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yetkinin, bir yasanın, bir kararın yürürlüğe girmesine karşı çıkma hakkı
- "Cumhurbaşkanına veto hakkı ve başkumandanlık salahiyeti verilmesi hususunda..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Bir yetkinin, bir yasanın, bir kararın yürürlüğe girmesine karşı çıkma hakkı
- VİDA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi
-
[isim]
Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi
- VİNÇ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Ağır yük kaldırmaya ve bir yere taşımaya yarayan araç
-
[isim]
Ağır yük kaldırmaya ve bir yere taşımaya yarayan araç
- VASL
- ...
- VURU
-
-
[isim]
Kalbin, gevşeyip kasılmasından ileri gelen kımıldanışı, vuruş
-
[isim]
Kalbin, gevşeyip kasılmasından ileri gelen kımıldanışı, vuruş
- VAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Olan, olmuş
- "Kişinin, resmî görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da ... devletçe tazmin edilir." (Anayasa)
-
[sıfat]
Olan, olmuş
- VADİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İki dağ arasındaki çukurca arazi veya geçit, koyak
- "Vadinin hemen kıyı başında idi ve çevresinde beş karaltı vardı." (Tarık Buğra)
- "Musahabe bu vadiye dökülünce tekrar karışmak ihtiyacını duydum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Alan, yol, tarz
- "... münakaşa kızışınca lakırtıyı hemen meslek bakımından çok zararlı bir vadiye yani şahsiyata sürüklediklerini hatırlarız." (Burhan Felek)
-
[isim]
İki dağ arasındaki çukurca arazi veya geçit, koyak
- VECA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ağrı
- "Veca ansızın bastırır." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Ağrı
- VANA
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Boru içindeki bir akışkanın akışını durdurmaya veya serbest bırakmaya yarayan alet, valf
-
[isim]
Boru içindeki bir akışkanın akışını durdurmaya veya serbest bırakmaya yarayan alet, valf
- VENA
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Toplardamar
-
[isim]
Toplardamar
- VAKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Olay, hadise
- "O kadar boşboğaz çocuk arasında da vakayı bir sır olarak saklamak güçtü." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Olay, hadise
- VAHİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Boş, saçma
- "Bunun ne çürük, ne vahi bir hayal olduğunu anlamıyor muyuz?" (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
Boş, saçma
- VECT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevgi veya heyecandan doğan coşkunluk, kendinden geçme, esrime
- "Giydir hırkayı, fesi, Rufai tekkesinde zikrederken vecde gelen bir dervişin hayaleti olabilir." (Halide Edip Adıvar)
- "Eski konakların mutfağını anlatırken bir tapınağı tasvir eder gibi vecde kapılır." (Haldun Taner)
-
[isim]
Sevgi veya heyecandan doğan coşkunluk, kendinden geçme, esrime
- VİRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[zarf]
Ara vermeksizin
- "Vira söylüyor."
- "Demiri vira edip açılmaya karar verdim." (Zeyyat Selimoğlu)
-
[ünlem]
Maçuna ve başka makinelerin çevrilmesi için verilen komut
-
[zarf]
Ara vermeksizin
- VELİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir çocuğun her türlü davranışından sorumlu olan kimse
-
Ermiş
- "Anadolu'da hele Rumeli'de her yol üstünde, her tepede görülen türbelerde yatan veliler..." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Bir çocuğun her türlü davranışından sorumlu olan kimse
- VAZO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Çiçek koymak için kullanılan, cam, toprak, porselen, maden vb. maddelerden ve çeşitli madenlerden yapılan, türlü boyut ve biçimlerde olabilen derin kap
-
[isim]
Çiçek koymak için kullanılan, cam, toprak, porselen, maden vb. maddelerden ve çeşitli madenlerden yapılan, türlü boyut ve biçimlerde olabilen derin kap
- VAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işi yerine getirmek için verilen söz
- "Son seçimleri yeni nükleer güç santralleri açmak vaadi yüzünden kaybetmiş." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir işi yerine getirmek için verilen söz