Sonunda ü olan 7 harfli 151 kelime var. Ü harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da başında ü harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÜMÜŞÇÜ
-
-
[isim]
Gümüşü işleyen sanatçı veya gümüşten yapılmış eşya satıcısı
-
[isim]
Gümüşü işleyen sanatçı veya gümüşten yapılmış eşya satıcısı
- SÖKÜKÇÜ
-
-
[isim]
Sökük dikip yama yapan kimse
- "Eve bir düzine sökükçü, terzi tutmaya kudretimiz var." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Sökük dikip yama yapan kimse
- YERYÜZÜ
-
-
[isim]
Yer kabuğu
-
Üzerinde yaşadığımız toprak ve denizler
-
Dünya
- "Hayat bitip cümle mahlukat yeryüzünden silinince kıyamet borusunu bu üfürecektir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yer kabuğu
- BÜTÜNCÜ
- ...
- KUŞGÖMÜ
-
-
[isim]
Pastırmanın fileto bölümü
-
[isim]
Pastırmanın fileto bölümü
- KÖPRÜCÜ
-
-
[isim]
Köprü yapan kimse
-
Tombazlarla köprü kuran istihkâm kıtası
-
Osmanlı ülkelerinde, özellikle ordunun geçeceği yollar üzerindeki köprüleri onarmak ve korumakla görevli takım
-
[isim]
Köprü yapan kimse
- SÖVÜNTÜ
-
-
[isim]
Hafif sövme yollu, kaba ve yakışıksız söz
-
[isim]
Hafif sövme yollu, kaba ve yakışıksız söz
- TÖSKÜRÜ
-
-
[zarf]
Geri geri, gerisin geriye
-
[zarf]
Geri geri, gerisin geriye
- KÖPRÜLÜ
-
-
[sıfat]
Köprüsü olan
-
İki bölümü bir köprü ile birbirine bağlanmış (yapı)
- "Köprülü konak."
-
[sıfat]
Köprüsü olan
- ÇÖKÜNTÜ
-
-
[isim]
Çökme
-
Çöken şeylerin kalıntısı, enkaz
-
Suyun dibine çöken şeyler
-
Jeolojik bir olay sonunda oluşan toprak çöküklüğü
-
Gerileme, kriz, depresyon
- "Dünya krizi, özellikle de afyon piyasasındaki çöküntü ondan da çok şey götürmüştü." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Çökme
- YÜZÜSTÜ
-
-
[zarf]
Yüzü yere gelecek biçimde
- "Dişçi, kendini yüzüstü bir kanepeye attı." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Altı hücreyle cümle kapısının taş kemeri, kalın meşe tahtasından kapı kanatları yüzüstü kaldılar." (Kemal Tahir)
-
Başlanmış fakat tamamlanmamış bir durumda
- "Evdeki işimi gücümü yüzüstü bıraktım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Yüzü yere gelecek biçimde
- FLÖRTLÜ
- ...
- GÖRÜNTÜ
-
-
[isim]
Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, hayalet
-
Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. ile oluşturulan biçimi, hayal
-
Manzara
-
Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. araçlarla oluşturulan biçimi, hayal
-
Sayı doğrusu üzerinde bir sayıya karşı gelen nokta
-
Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla ekrana art arda düşürülmesi sonunda hareketin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş, görüntülük üzerindeki hareketli resimler bütünü
-
[isim]
Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, hayalet
- EKİNÖZÜ
- ...
- ÖLÇÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Metrik
-
[sıfat]
Metrik
- SÖKÜNTÜ
-
-
[isim]
Sökülen şeyin parçası
-
Ağaçlık yerden açılan tarla
-
[isim]
Sökülen şeyin parçası
- MÜHÜRLÜ
-
-
[sıfat]
Mühür basılmış
-
Mühürle kapatılmış
-
[sıfat]
Mühür basılmış
- GÖĞÜSLÜ
-
-
[sıfat]
Göğsü olan
-
Göğsü geniş olan
-
İri memeli (kadın)
-
[sıfat]
Göğsü olan
- KÖRÜKÇÜ
-
-
[isim]
Körük yapan veya satan kimse
-
Körük kullanan kimse
-
Körükleyici
-
[isim]
Körük yapan veya satan kimse
- ATASÖZÜ
-
-
[isim]
Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte söz, darbımesel
-
[isim]
Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte söz, darbımesel